Skip to main content

Prof. Dr. Korkut Boratav Türkiye'de Ekonomik Krizler konulu konuşmasını TEDÜ'de gerçekleştirdi

Tarih:  Date

 

TEDU Ticaret Araştırmaları Merkezi,  Türkiyenin güncel ekonomik problemleri konusunda farkındalık yaratmak amacıyla organize etmeye başladığı ‘’TEDUTAM KRİZİ YORUMLUYOR’’ isimli söyleşiler serisinin ilk etkinliğini Prof. Dr. Korkut Boratav’ın ‘’Türkiye’de Ekonomik Krizler: Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme’’ isimli sunumuyla 1 Kasım, Perşembe günü gerçeleştirdi.

 Konuşmasına krizlerin kapitalizmin bünyesine özgü olduğunu vurgulayarak başlayan Boratav, bu krizlerin çevre ülkelerinde gerçekleşen neoliberal ve finansal dönüşümlerle olan ilişkilerini eleştirel bir perspektifle değerlendirdi. Neoliberal dönüşümü; devletin ekonomi içerisindeki rolünün azaltılması, ithal ikameci üretim politikaları gibi korumacı politikaların değiştirilmesi ve uluslarası sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi şeklinde özetleyen Boratav, bu değişimin sonuçlarının son 50 yıllık süreçte dünya ekonomisinde ne tarz krizlere sebep olduğundan ve ekonomileri kırılgan bir yapıya sahip olan ülkelerin bunlardan nasıl etkilendiklerinden bahsetti.

Uluslarası finans sermayesine bağımlı olan ülkelerin, sermaye harketlerinin serbestliği, merkez bankası bağımsızlığı; merkez bankasının enflasyon hedeflemesi üzerine politika araçlarını kullanması, sıkı para politikası uygulaması gibi ve dövizi dalgalanmaya bırakması gibi ilkelere uymamaları durumunda sermaye harketleri aracılığıyla cezalandırıldığından bahseden duayen iktisatçı, sermaye hareketlerinin serbesteşmesinin ardından Türkiye’nin 4 büyük kriz dalagasından geçtiğini belirterek bu krizlerin yaşandığı süreçlerde gerçekleşen sermaye hareketlerini gösteren tablolarla birlikte bu krizlerin ve günümüzdeki ekonomik durumların kıyaslamalı değerlendirmelerini yaptı.

Krizden çıkış için, mevcut ekonomik paradigma içerisinde, 3 seçeneğin olduğunu belirten Boratav, bunların IMF’li IMF programı, IMF’siz IMF programı ve sermaye hareketleri üzerine kontol olduğunu vurguladı ve YEP’in, Nisanda yayımlanan IMF’in Türkiye raporuyla paralellik taşıdığı ve bu yönüylede IMF’siz bir IMF programı olduğunu belirtti.